Ana içeriğe atla

İkinci Dünya Savaşı Pasifik Cephesi

2.Dünya Savaşı insanlık tarihinin enlerini oluşturan bir savaş olma özeliğini hala koruyor. En kanlı savaş, en büyük savaş gibi. Bu savaş genel olarak ikiye ayrılır. Avrupa ve çevresinde şekillenen kara savaşı, Pasifik Okyanusu çevresinde şekillenen deniz savaşı. Biz bu yazımızda Pasifik Savaşını hep birlikte mercek altına alacağız.

 




Savaşın Başlangıcı: Pearl Harbor Baskını

7 Aralık günü sabahın erken saatlerinde Japon uçakları Birleşik Devletlerin Pasifikteki en büyük limanlarından biri olan Pearl Harbor adasını bombaladı. Saldırı sabah saatlerinde başlayıp uzun saatler sürdü. Saldırının sonunda 12 Amerikan Gemisi ciddi hasara uğramış veya batırılmış, 188 savaş uçağı kullanılamaz hale getirilmiş ve 2.335 Birleşik Devletler askeri hayatını kaybetmiştir. Japonlar beklenmedik bir anda saldırmalarına rağmen istedikleri başarıyı yakalayamamışlardır. Bunun sebebi ise Amerikan donanmasının büyük bir kısmının adadaki limanların dışında olmasıdır. Beklenmedik bir saldırı gerçekleştirmelerine rağmen Japonlar limandaki gemilerin de büyük bir kısmını yok edememişler ve ellerindeki en büyük gücü kaybetmişlerdir: Sürpriz faktörü. Japonlar saldırılarını yapmadan önce uluslararası kurallara uygun olmayan bir biçimde savaş ilan etmemişlerdi. Bu olaydan sonra Birleşik Devletler ve Japonya birbirlerine karşılıklı bir şekilde savaş ilan etti ve Pasifik’te savaş resmen başlamış oldu.





Doolittle Akınları

Birleşik Devletler Pearl Harbor baskınının şaşkınlığını atlattıktan sonra Japonlara karşı saldırıya geçmek için harekete geçtiler. O dönemde Birleşik Devletlerde kullanımda olan uçaklar arasında uçak gemilerinden kalkıp uzun süre havada kalabilecek olanlar seçildi. Pasifik okyanusunun açıklarında bulunan uçak gemilerinden hareket eden uçaklar Japonya’nın sanayi merkezlerini vuracak şekilde saldırıya geçeceklerdi ama büyük bir problemleri vardı: Yakıt. Bu soruna çözüm olarak sıra dışı bir fikir olan havada yakıt ikmali yapmak için bombardıman uçaklarına ek yakıt tankerleri yüklendi. Saldırı başladığında Birleşik Devletler hava gücü yaklaşık olarak 1.100 km ilerlemek zorundaydı. Saldırının yapılacağından Japonların haberi vardı ama yine de plan iptal edilmedi. Uçaklar kalktı ve Japonya’nın en büyük sanayi şehirlerini bombaladı. Bu uçaklar bombalarını bıraktıktan kısa bir süre sonra yakıtları bitti ve Çin’e çakıldılar. Bu saldırı Japonlara büyük bir hasar veremedi ama Japon halkının üstünde büyük bir psikolojik baskı yarattı. Ama Japonlar Birleşik Devletlerin bu saldırısına cevapsız kalmayacaktı.



Midway Muharebesi

Doolittle akınlarında aldıkları hasardan sonra Amerikalılara ağır bir darbe vurmak isteyen Japonlar tekrar harekete geçti. Japonlar büyük bir donanma topladı 200 civarı gemi ve 8 uçak gemisini saldırıyı başlatmak için hazırlamışlardı. Fakat bunun karşısında Amerikalılar 3 uçak gemisi ve 76 gemilik bir filo toplayabilmişti. Sayılara bakılırsa Japonların Amerikalılara karşı ağır bir üstünlük sağlaması gerektiğini düşünürsünüz fakat işler böyle yürümedi. Japonlar Amerikan Donanmasını bölmek için kendi filolarını bölmeye karar vermişlerdi. İki uçak gemisini kuzeye, iki uçak gemisini ise ana filonun gerisine destek birimi olarak göndermişlerdi. Bunlara ek olarak Amerikalılar Japonların kullandığı şifreleme dilini çözmüş durumdalardı. Japon gemilerinin nerede bulunduğunu hangi durumda olduklarını ne zaman saldırıya geçeceklerini biliyorlardı. Bu faktörleri katarsak savaş bir anda Amerikalıların lehine dönüyordu. Amerikalılar Japon donanmasının büyük bir kısmını bu savaşta hızlı bir şekilde yok ediyorlar ve daha da önemlisi Japon donanmasının bel kemiği olan dört büyük uçak gemisini batırmışlardı. Japonların bu savaşta bu kadar büyük bir yenilgi almalarının elbette bir sürü nedeni var ama bunlardan belki de en önemlilerinden biri ise Japonların gemilerinde radar sistemi bulunmamasıydı.

Bu savaş Japon donanmasına çok büyük bir darbe indirmiştir. Japonlar bu savaştan sonra donanmalarını toparlayabilmek için uğraşsalar da başarılı olamamışlardır.  Japonların 2. Dünya Savaşını kaybetmelerinde bu yenilginin önemi büyüktür.

 




Iwo Jima Muharebesi              

Japonlar art arda gelen yenilgilerin ardından geri çekilme sürecine girmişlerdir. Bu süreçte en kanlı savaşlardan biri Japon ana karasına 1.200 km uzaklıkta bulunan Iwo Jima Adasında yaşanmıştır. Bu adanın coğrafi olarak herhangi bir önemi olmasa da Birleşik Devletler ordusunun Japon ana karasını işgal etmelerinde işe yarayacak iki büyük hava limanını içinde bulundurduğu için taktiksel önemi çok büyüktür. Japonlar bu adayı ellerinde tutabilmek için adanın her yerine tüneller ve siperler kazmış askeri üstler inşa etmişlerdir. Ama Birleşik Devletler donanması ve hava güçleri yaptıkları bombardımanlarla Japonların tüm hazırlıklarını bir hiçe çevirmişlerdir. Bununla birlikte Birleşik Devletler zayiatının Japonya zayiatını geçtiği tek savaş bu savaştır. Bu kadar küçük bir adanın işgal edilmesinde bu kadar büyük zayiat verilmesi Birleşik Devletler ordusunda büyük bir korku yaratmış ve Japon ana karasını işgal etmek isteseler ne kadar büyük bir zayiat vereceklerini düşünmelerini sağlamışlardır. Bu durum ise Birleşik Devletlerin atom bombası kullanması fikrini orduda yaygınlaştırmıştır



Hiroşima ve Nagazaki’ye Atom Bombası Atılması ve Savaşın Sonu

Iwo Jima muhaberesinden sonra gerçekleşen Okinawa muharebesinde de ağır kayıplar veren Birleşik Devletler ordusu Japonları teslim olmaya zorlamak için atom bombalarını kullanmaya karar verirler. Hiroşimaya atom bombası 6 Ağustos 1945 günü saat 8.45 te atılmıştır. Hiroşimaya atılan bomba sonucunda 140.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Bombanın atılmasından sonra Japonlar müzakere masasına oturmayı kabul etseler de anlaşma sağlanamamış savaş devam etmiştir. Anlaşmanın sağlanamamasının ardından Birleşik Devletler Japonları teslime zorlamak için atom bombasını ikinci kez kullanmaya karar vermişlerdir. 9 Ağustos 1945 günü saat 10.58’de Nagazaki’ye bomba atılmıştır. Nagazaki’ye atılan bombanın sonucunda 80.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Atom bombalarının atılmasından sonra Japonlar teslim oldu. 7 Aralık 1941 günü Pearl Harbor baskını ile başlayan savaş 4 yıl sonra sona ermiştir. Ve tarihin gördüğü en büyük savaşın Pasifik Cephesi kapanmış Birleşik Devletler Japon ordusunu yok etmiş ve dünyanın yeni düzeninin kurucularından biri olmak için savaşmaya başlamışlardır.


 



Kaynakça:

Iwo Jima Muharebesi - Vikipedi (wikipedia.org)

İlkin Başar Özal-Kısa İkinci Dünya Savaşı Tarihi

Pasifik Cephesi (II. Dünya Savaşı) - Vikipedi (wikipedia.org)

Pearl Harbor Saldırısı - Vikipedi (wikipedia.org)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya’nın İşgali

  İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru gittikçe güç kaybetmeye başlayan Mussolinin İtalya’sı Müttefikler tarafından Fransa’yı özgürleştirmek için ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak belirlenmişti. Fakat İtalya’yı ele geçirmek hiç de Churchill’in düşündüğü kadar kolay olmamıştı. Neden İtalya? İtalya İkinci Dünya Savaşının başlarında Kuzey Afrika’daki topraklarını genişletmek için yeni bir cephe açtı.   İlk başta ciddi bir direniş ile karşılaşmayan İtalyan askerleri ilerleme kat ettiler. Fakat İngilizler karşı saldırıda bulunarak İtalyanları geri püskürtmeyi başardı. Bunun üzerine Alman General Erwin Rommel Afrika’daki birliklerin başına atandı. Rommel ’in birlikleri ciddi bir ilerleme kat etseler de bazı stratejik noktaları İngilizlerden alamazlar. Sonradan tekrardan atağa geçen İngilizler Rommel ve birliklerini Tunus’a kadar püskürttüler.   Kuzey Afrika harekâtının başarısız olmasından sonra hem İtalya hem de Mussolinin güç kaybetmeye başladı. Müttefikl...

Küba Devrimi

  II. Dünya Savaşının sonuçlanmasından sonra yapılan anlaşmalar kâğıt üstünde barışı sağlamıştı. Savaşta yüzyıllarca dünyanın süper gücü olan İngiltere eski gücünü yitirmiş onun yerine dünyada iki büyük güç olmuştur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu iki devletin arasında yaşanan büyük problemler sıcak bir atışmaya dönüşmemiş olsa da dünya iki farklı bloğa ayrılmıştır. Bu iki blok arasında İkinci Dünya Savaşının sonundan Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar olan dönemde yaşanan sıkıntılara Soğuk Savaş adı verilir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan en önemli olaylardan biri de şüphesiz Küba Devrimidir. Fidel Castro, Che Guavara, Raul Castro’nun başı çektiği devrimciler tarafından gerçekleştirilen devrim Küba’da baskıcı ve otoriter Fulgencio Batista yönetimini devirerek başa geçmesiyle son bulur. Gelin Soğuk Savaş döneminin en önemli konularından olan Küba Devrimi’ni mercek altına alalım.   1956 Yılı Öncesi 1956 yılının öncesinde Küba’nın dur...

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethi

Kıbrıs Adası Akdeniz'in doğusunda bulunan Akdeniz'in en büyük 3. adasıdır. Adanın özel konumu ve  önemli bir liman olması Doğu Akdeniz ticaretinde söz sahibi olmak isteyen devletler arasında sürekli savaşlar çıkmasına sebebiyet vermiştir. Kıbrıs adasının önemi günümüzde bile büyük devletler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu yazımızda Kıbrıs adasının tarihini tarih öncesi çağlardan başlayarak, Osmanlı Devletinin adayı fethine kadar olan periyodu  inceleyeceğiz. İyi okumalar. Doğu Akdeniz Haritası (İsrail-Filistin Çatışmaları Sebebiyle Sınırlar Değişebileceğinden İsrail ve Filistin Devletlerinin Sınırları Belirtilmemiştir)   Kıbrıs'taki İlk İnsanlar Kıbrıs’a ilk insan yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarında başladığı tahmin edilmektedir. Bu insanların Anadolu’dan göç ettikleri düşünülmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında adada bakır madeni çıkarılmaya başlanmıştır. O dönemde bakır madenin önemi sebebiyle adada ticaret başlamıştır. Adada büyük ticaret şehirleri k...