Ana içeriğe atla

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethi

Kıbrıs Adası Akdeniz'in doğusunda bulunan Akdeniz'in en büyük 3. adasıdır. Adanın özel konumu ve  önemli bir liman olması Doğu Akdeniz ticaretinde söz sahibi olmak isteyen devletler arasında sürekli savaşlar çıkmasına sebebiyet vermiştir. Kıbrıs adasının önemi günümüzde bile büyük devletler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu yazımızda Kıbrıs adasının tarihini tarih öncesi çağlardan başlayarak, Osmanlı Devletinin adayı fethine kadar olan periyodu  inceleyeceğiz. İyi okumalar.


Doğu Akdeniz Haritası
(İsrail-Filistin Çatışmaları Sebebiyle Sınırlar Değişebileceğinden İsrail ve Filistin Devletlerinin Sınırları Belirtilmemiştir)
 

Kıbrıs'taki İlk İnsanlar

Kıbrıs’a ilk insan yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarında başladığı tahmin edilmektedir. Bu insanların Anadolu’dan göç ettikleri düşünülmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında adada bakır madeni çıkarılmaya başlanmıştır. O dönemde bakır madenin önemi sebebiyle adada ticaret başlamıştır. Adada büyük ticaret şehirleri kurulmuş ve Kıbrıs Adası çevredeki büyük devletlerin dikkatini çekmeye başlamıştır.


Farklı Uygarlıkların Kontrolüne Kıbrıs

Kıbrıs adası M.Ö. 1500’lü yıllarda Mısır İmparatorluğunun egemenliğine girdi. M.Ö. 1300’lü yıllara kadar adayı elinde tutan Mısırlılar  M.Ö. 1320 adayı yılında  Hititlere kaptırdı. Hititler adayı sürgün alanı ve bakır ihtiyaçlarını karşılamak için kullandı. Ada Hititlilerin ardından ise sırayla Mısırlılar, Fenikeliler, Asurlular tarafından ele geçirildi.  M.Ö. 669 yılında bağımsız olan ada M.Ö. 570 yılında tekrardan Mısır hâkimiyetine girdi. Mısırın ardından sırasıyla Persler, Antik Yunan, Roma Cumhuriyeti ve Bizans İmparatorluğunun kontrolüne girdi. Ada Bizans kontrolündeyken adada Hristiyanlık yayıldı.


Kıbrıs Adası Tarihi


Arapların Kontrolündeki Kıbrıs

Ada 649 yılında Şam Valisi Muaviye tarafından ele geçirilmiştir. İlerleyen yıllarda ada Arap-Bizans ortak yönetimine girmiştir. Kıbrıs 280 yıl ortaklaşa yönetildikten sonra Bizanslılar Kıbrıs’ı ele geçirmek için bir savaş başlatmışlardır. Savaşı Bizans'ın kaybetmesinin üzerine ada tamamen Arapların kontrolüne geçmiştir. 10. Yüzyılda Bizans adayı tekrardan ele geçirir. Ada 3.Haçlı Seferleri sırasında İngiltere tarafından ele geçirildi fakat sonrasında Tapınak Şövalyelerine satıldı. 1192 yılında Kıbrıs halklarının isyanı sonrasında ada İngiltere’ye iade edildi. Sonrasında adada Kıbrıs Krallığı kuruldu. İlerleyen zamanlarda Cenevizlilerin ve Memluklerin eline geçen ada Venediklilere satıldı.


Osmanlı Dönemi

Osmanlı Neden Kıbrıs’ı Almak İstedi?

1517 yılında Mısırın fethedilmesinden sonra Osmanlı Devleti Akdeniz’de çok güçlenmişti. O dönemde Akdeniz’deki diğer güçlü devletler ise İspanya ve Venedik’ti. Venedik önemi çok büyük olan Kıbrıs Adasını kontrol etmekteydi ve bu durum Osmanlı Devletinin Akdeniz'deki egemenliğine zarar veriyordu. Bu durum Kıbrıs adasını ele geçirmeyi zorunlu kılıyordu. 

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethetmek İstemesinin Nedenleri:

  • Adanın stratejik konumu
  • Kıbrıs Adasının Osmanlı açısından güvenlik zafiyeti oluşturması
  • Doğu Akdeniz egemenliğini pekiştirmek
  • Kıbrıs adasına yuvalanmış olan deniz korsanlarının ticareti olumsuz etkilemesi
  • Osmanlının güney eyaletleri ile arasındaki iletişimi bozması gibi sebepler Kıbrıs adasının işgal edilmesindeki temel etmenler olmuştur.

 

Kıbrıs'ın Fethinin Öncesinde Akdeniz


Fetih Hazırlıkların Yapılması

1571 yılında fetihten önce Venedik ve Osmanlı arasında barış anlaşması bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti bu barış anlaşmasını feshetti. Sonrasında Venedik’e bir elçi göndererek Kıbrıs adasının Osmanlıya teslim edilmesini istedi. Venedik senatosu bu teklifi reddetti. Teklifin reddedilmesi savaşın başladığı anlamına geliyordu. Venedik Avrupalı devletlere yardım çağrısında bulundu. Bu teklif Papalık ve İspanya tarafından kabul edildi.

Diplomatik süreç sürerken Osmanlı ordusu toplanmaya başlandı. Kara kuvvetlerinin başına Lala Mustafa Paşa getirilirken deniz kuvvetlerinin komutanlığına ise Piyale Paşa getirildi. Osmanlılar toplam 60.000-65.000 kişilik bir ordu toplamışlardı. 190 savaş gemisi ve 100 den fazla nakliye gemisi ise harekât için hazırdı. Venedik ve üçlü ittifak tarafında ise toplam 205 adet gemi savaş için hazırdı. Kıbrıs’ın savunmasında kullanılmak için ise 55.000 asker toplanmıştı.


Harekatın Başlangıcı

Osmanlılar adaya ilk çıkarmayı adanın güneyinden yaptılar.  Adadaki birlikler Lefkoşa ve Mağusa kalelerine vardılar. Fakat bir problem baş gösterdi. Düşman adadaki çoğu su kuyusunu yok etmişti. Bu durum zaten kurak olan Kıbrıs adasında su bulmayı imkansız hale getiriyordu.

Lefkoşa Kalesi Ağustosun ilk haftası kuşatılmıştı. 4 gün süren bir topçu atışıyla kale surları dövüldü. Sonrasında ilk taarruza geçildi fakat bu taarruz püskürtüldü. Ardından ikinci ve daha büyük bir saldırı yapıldı. Bu saldırı kısmen başarılı olsa da kale hala fethedilememişti. 1 gün sonra orduya katılan destek birimleriyle üçüncü bir genel taarruz daha yapıldı. 9 Eylül günü başlayan bu saldırı başarılı oldu. Kale fethedildi. Kıbrıs valisi kalenin fethi esnasında öldürülünce adada bulunan diğer kalelerden birkaçı  teslim olmayı kabul etti. Geriye fethedilmesi gereken en büyük kale Mağusa kalmıştı.


Kıbrıs Adası(Herhangi bir ülkenin sınırları gösterilmemiştir.)

Osmanlı Devleti denizlerde de bir üstünlüğe sahipti. Bir türlü toparlanamayan Haçlı Donanması fikir ayrılıkları ve salgın hastalıklar yüzünden kötü durumdaydı. En sonunda Rodos'tan Çanakkale Boğazına doğru hareket eden Haçlı Donanması yol esnasında fikir değiştirip Rodos adasında geri döndü. Haçlı Donanmasındaki kötü durumdan haber alan 2.Selim,Piyale Paşaya saldırı emri verdi fakat paşa bu emri bir türlü uygulamadı. Ekim ayında İspanyollar hiç savaşmadan gemilerini geri çekti. Sonrasında Venedik ve Papa Donanmaları ise geri döndü. Osmanlı için Haçlı Donanmasını yok etme fırsatı kaçtı. Bunun üzerine 2. Selim donanmayı geri çekme emrini verdi. Sonrasında ise kış başladı ve savaş araya girdi.

1571 Baharında 2. Selim Müezzinzade Ali Paşa ve Donanmasını Kıbrıs’a yolladı. Mayıs ayında ise Mağusa kalesine top atışları başladı. Yaklaşık 1 aylık top atışından sonra Haziran ayında ilk genel taarruz yapıldı fakat isteneni vermedi. 2. Bir taarruz yapıldı olmadı. 3. Taarruz yine olmadı. 4. Olmadı. 5. Olmadı. 7 tane genel taarruz yapıldı. En sonunda 7. Genel taarruzda kale düştü. Osmanlı Devleti Mağusa Kalesinin fethinde toplam 50.000 şehit verdi ve Kıbrıs adasında Türk hakimiyeti başlamış oldu.


Baki Efe Duman


Kaynakça





Yorumlar

  1. Gerçekten baya faydalı buldum özellikle Sokullu Mehmet Paşa'nın hayranı biri olarak da en büyük fetihlerinden biri olan Kıbrıs'ı senin kaleminden okumak başka bir kalite tebrik ediyorum seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek sıkıntı oradaki işgal kelimesi pek hoşuma gitmedi

      Sil
    2. Yorumunuz için teşekkür ederim. İşgal kelimesi gözümden kaçmış kusura bakmayın. Hemen düzeltiyorum.

      Sil
    3. Sağ olun

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya’nın İşgali

  İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru gittikçe güç kaybetmeye başlayan Mussolinin İtalya’sı Müttefikler tarafından Fransa’yı özgürleştirmek için ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak belirlenmişti. Fakat İtalya’yı ele geçirmek hiç de Churchill’in düşündüğü kadar kolay olmamıştı. Neden İtalya? İtalya İkinci Dünya Savaşının başlarında Kuzey Afrika’daki topraklarını genişletmek için yeni bir cephe açtı.   İlk başta ciddi bir direniş ile karşılaşmayan İtalyan askerleri ilerleme kat ettiler. Fakat İngilizler karşı saldırıda bulunarak İtalyanları geri püskürtmeyi başardı. Bunun üzerine Alman General Erwin Rommel Afrika’daki birliklerin başına atandı. Rommel ’in birlikleri ciddi bir ilerleme kat etseler de bazı stratejik noktaları İngilizlerden alamazlar. Sonradan tekrardan atağa geçen İngilizler Rommel ve birliklerini Tunus’a kadar püskürttüler.   Kuzey Afrika harekâtının başarısız olmasından sonra hem İtalya hem de Mussolinin güç kaybetmeye başladı. Müttefikl...

Küba Devrimi

  II. Dünya Savaşının sonuçlanmasından sonra yapılan anlaşmalar kâğıt üstünde barışı sağlamıştı. Savaşta yüzyıllarca dünyanın süper gücü olan İngiltere eski gücünü yitirmiş onun yerine dünyada iki büyük güç olmuştur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu iki devletin arasında yaşanan büyük problemler sıcak bir atışmaya dönüşmemiş olsa da dünya iki farklı bloğa ayrılmıştır. Bu iki blok arasında İkinci Dünya Savaşının sonundan Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar olan dönemde yaşanan sıkıntılara Soğuk Savaş adı verilir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan en önemli olaylardan biri de şüphesiz Küba Devrimidir. Fidel Castro, Che Guavara, Raul Castro’nun başı çektiği devrimciler tarafından gerçekleştirilen devrim Küba’da baskıcı ve otoriter Fulgencio Batista yönetimini devirerek başa geçmesiyle son bulur. Gelin Soğuk Savaş döneminin en önemli konularından olan Küba Devrimi’ni mercek altına alalım.   1956 Yılı Öncesi 1956 yılının öncesinde Küba’nın dur...