Ana içeriğe atla

Türkiye Cumhuriyeti Demokrasi Tarihi Bölüm 2

 

Takipte Kalın Facebook: Mercek Tarih

 

 

Geçen haftaki yazımızda 1960 Darbesine kadar olan kısmını incelediğimiz Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinin 1960 darbesinden günümüze kadar olan kısmını bu haftaki yazımızda mercek altına alacağız.

 

1960 Darbesi Sonrası
 

Darbe sonrası darbeyi gerçekleştiren üst düzey subay kadrosu kendi arasında anlaşmazlığa düşmüş durumdaydı.  Cemal Madanoğlu’nun başı çektiği bir grup darbenin başarıyla tamamlandığını ve ordunun ülke yönetimini yine halkın eline bırakıp ordunun kışlalara geri çekilmesi gerektiğini düşünüyordu. Öteki tarafta bulunan Alparslan Türkeş ise bu düşünceye şiddetle karşı çıkıyor ordunun kışlaya çekilmesi durumunda ülke yönetiminin tekrardan İsmet İnönü’nün eline geçmesi anlamına geleceğini söylüyor ve kesin bir dille bu önerileri reddediyordu. Sonuç olarak Alparslan Türkeş Cemal Madanoğlu ve destekçilerine üstün geldi ve onları sürgüne gönderip ülke yönetimini ordu devam ettirdi.

 


1970’ler

 

Sürgünlerden bir süre sonra ordu ülke yönetiminden çekildi ve kapatılan bazı partiler açıldı bunlara ek olarak da birçok yeni parti kuruldu. Demokratik sistem 1971 yılına kadar düzgün bir şekilde işledi. 12 Mart 1971 günü bir muhtıra yayınlandı ve Türkiye Cumhuriyetinde ordunun yönetime yaptığı müdahalelerden biri olarak tarihe geçti. İsmet İnönü’ye göre muhtıra parti genel sekreteri Bülent Ecevit’in parti yönetimine gelmek için cesaretlenmesine yol açtı. İsmet İnönü’nün haklı olduğu 1972 yılındaki genel kurul toplantısında belli oldu. Parti tabanı Ecevit’i destekleyince İnönü istifa etmek zorunda kaldı.



 

 

1980 Darbesi

 

Türkiye’de ordunun yönetime üçüncü müdahalesi 12 Eylül 1980 yılında yaşandı. Darbenin nedenleri olarak ülkede gittikçe artan siyasi cinayetler gerici hareketler ve meclisin uzun bir süre Cumhurbaşkanını seçememesi gösterildi. Darbeden sonra kısa süreli de olsa siyasi cinayetler azaldı ama sonrasında tekrar eski günlere dönüldü ve darbenin  bir etkisi olmadı. Süleyman Demirel yönetimi indirildi ve meclis feshedildi. 12 Eylül gecesi Amerika’da yaşanan bazı diyaloglar ise Türkiye Cumhuriyetinin cevaplanamayan en büyük sorularından birini ortaya çıkardı.

12 Eylül darbesinin gerçekleştirilmesinde Amerika’nın etkisi var mıydı?

 

Darbe gecesinde darbe başarıyla tamamlandıktan sonra Kenan Evren’in Dönemin Birleşik Devletler Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar işi bitirdi” mesajını ilettiği anlaşıldı. Bu da akıllara Birleşik Devletlerinin darbenin gerçekleştirileceğinden haberi var mıydı hatta buna ek olarak darbe Birleşik Devletlerin isteğiyle mi gerçekleşti sorularını getiriyor.

 


Darbe Sonrası Türkiye

 

Darbeden sonra 1982 yılında anayasa halk oylamasına sunuldu ve %91 oyla halk tarafından kabul edildi. Bu oylamayla Kenan Evren cumhurbaşkanı seçildi. Seçimlerin 1983 yılının Kasım ayında yapılacağı duyuruldu ve siyasetten ordu elini çekmeye başladı ama Milli Güvenlik Kurulu siyasi partilerin üstünden elini çekmiyordu. 6 Kasım 1983 yılında ANAP tek başına iktidara geldi. 20 Mayıs 1983 tarihinde ise Anavatan Partisini kuran Özal yeni hükümeti kurdu. Bundan sonraki yıllarda parti genel başkanları çok sık değişti ve yeni partiler kuruldu.

 

1990’lar

1990’ların ilk seçimi 20 Ekim 1991 yılında yapıldı. DYP %27 oy oranıyla en çok oy alan parti oldu. Yeni hükümet 20 Kasım 1991 tarihinde kuruldu. 12 Eylül darbesinde kapatılmış olan partilerin aynı adla açılmasını engelleyen yasa Haziran 1992’de kaldırıldı. Bu dönemde Deniz Baykal ve diğer CHP kökenliler CHP’yi tekrar açtılar. 17 Nisan 1993 tarihinde cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefat etmesi üzerine 16 Mayıs 1993 tarihinde Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçildi.

 


2000’ler

 

2000 yılında meclisteki 5 partinin de aralarında anlaşarak seçtiği Ahmet Necdet Sezer 3. Tur seçimlerinde 10. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. 16 Mayıs 2000 tarihinde görevi Süleyman Demirel’den devralmıştır.

Fazilet partisinin 2001 yılında kapatılmasının ardından Milli Görüşçü kanat Saadet Partisini kurarken yenilikçi kanat ise Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisini kurdu. 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalınma Partisi %34 oyla birinci parti odu. Yasağı nedeniyle seçimlere katılamayan Erdoğan’ın yerine Abdullah Gül yeni hükümeti kurdu. Meclise Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için önerge sunuldu mecliste kabul edildi. Fakat cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer kararı veto etti. Bu sefer yönerge değiştirilmeden tekrar meclise sunuldu. Önerge yine kabul edildi ve Ahmet Necdet Sezer bu sefer kararı veto etmedi ve onayladı.

 

2010’lar

 

2011 yılı genel seçimlerinde AK Parti tekrar seçilerek 3. Kez iktidar oldu. Haziran 2015 genel seçimlerinde AK Parti tekrar seçimleri kazandı ve 4 kez artarda seçim kazanmış oldu.

 

 

15 Temmuz 2016

 

15-16 Temmuz gecesi saat 21.30 sularında kendilerine Yurtta Sulh Konseyi adını veren bir grup asker tarafından askeri darbe teşebbüsü gerçekleştirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri Emniyet Müdürlüğü ve Türk halkının desteğiyle bastırılan darbe girişimi Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine bir saldırı niteliğindedir.




 

2017 Anayasa Değişikliği

 

İlk defa 2005 yılında dönemin adalet bakanı Cemil Çiçek tarafından önerilen Başkanlık Sistemine geçiş 2011 yılında tekrardan ortaya atıldı meclise bir önerge sunuldu. Önerge meclisteki diğer tüm partiler tarafından ortaklaşa bir şekilde reddedildi. Sonrasında 2017 yılında AK Parti tarafından meclise tekrardan bir önerge sunuldu ve bu sefer önerge mecliste oy çokluğuyla kabul edildi. Dünyada çoğu ülkede uygulanan başkanlık sisteminin dışında farklı bir başkanlık sistemine geçiş yapılmış oldu.

 

2018 Genel Seçimleri

 

2018 yılında yapılan erken seçimi Cumhur İttifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır.

 

2023’e doğru

 

Türkiye Cumhuriyeti 100.yaşına doğru ilerlerken 12 tane cumhurbaşkanı tarafından yönetilmiş 4 adet asker müdahale yaşamıştır. Umudumuz cumhuriyetimizin ilerleyen yıllarında tekrardan askeri müdahaleler yaşanmaması ve cumhuriyetimizin nice yüzyıllar payidar kalması.

 

 

Baki Efe Duman

 

 

 


Kaynakça


Tarihi Bilgi

İsmet İnönü - Vikipedi (wikipedia.org)

Mustafa Kemal Atatürk - Vikipedi (wikipedia.org)

Türkiye cumhurbaşkanları listesi - Vikipedi (wikipedia.org)

Başkanlık sistemi - Vikipedi (wikipedia.org)

Türkiye siyasi tarihi - Vikipedi (wikipedia.org)

Recep Tayyip Erdoğan - Vikipedi (wikipedia.org)

Askerî darbe - Vikipedi (wikipedia.org)

Jimmy Carter - Vikipedi (wikipedia.org)

12 Eylül Darbesi - Vikipedi (wikipedia.org)

Türkiye siyasi tarihi - Vikipedi (wikipedia.org)


 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya’nın İşgali

  İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru gittikçe güç kaybetmeye başlayan Mussolinin İtalya’sı Müttefikler tarafından Fransa’yı özgürleştirmek için ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak belirlenmişti. Fakat İtalya’yı ele geçirmek hiç de Churchill’in düşündüğü kadar kolay olmamıştı. Neden İtalya? İtalya İkinci Dünya Savaşının başlarında Kuzey Afrika’daki topraklarını genişletmek için yeni bir cephe açtı.   İlk başta ciddi bir direniş ile karşılaşmayan İtalyan askerleri ilerleme kat ettiler. Fakat İngilizler karşı saldırıda bulunarak İtalyanları geri püskürtmeyi başardı. Bunun üzerine Alman General Erwin Rommel Afrika’daki birliklerin başına atandı. Rommel ’in birlikleri ciddi bir ilerleme kat etseler de bazı stratejik noktaları İngilizlerden alamazlar. Sonradan tekrardan atağa geçen İngilizler Rommel ve birliklerini Tunus’a kadar püskürttüler.   Kuzey Afrika harekâtının başarısız olmasından sonra hem İtalya hem de Mussolinin güç kaybetmeye başladı. Müttefikl...

Küba Devrimi

  II. Dünya Savaşının sonuçlanmasından sonra yapılan anlaşmalar kâğıt üstünde barışı sağlamıştı. Savaşta yüzyıllarca dünyanın süper gücü olan İngiltere eski gücünü yitirmiş onun yerine dünyada iki büyük güç olmuştur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu iki devletin arasında yaşanan büyük problemler sıcak bir atışmaya dönüşmemiş olsa da dünya iki farklı bloğa ayrılmıştır. Bu iki blok arasında İkinci Dünya Savaşının sonundan Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar olan dönemde yaşanan sıkıntılara Soğuk Savaş adı verilir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan en önemli olaylardan biri de şüphesiz Küba Devrimidir. Fidel Castro, Che Guavara, Raul Castro’nun başı çektiği devrimciler tarafından gerçekleştirilen devrim Küba’da baskıcı ve otoriter Fulgencio Batista yönetimini devirerek başa geçmesiyle son bulur. Gelin Soğuk Savaş döneminin en önemli konularından olan Küba Devrimi’ni mercek altına alalım.   1956 Yılı Öncesi 1956 yılının öncesinde Küba’nın dur...

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethi

Kıbrıs Adası Akdeniz'in doğusunda bulunan Akdeniz'in en büyük 3. adasıdır. Adanın özel konumu ve  önemli bir liman olması Doğu Akdeniz ticaretinde söz sahibi olmak isteyen devletler arasında sürekli savaşlar çıkmasına sebebiyet vermiştir. Kıbrıs adasının önemi günümüzde bile büyük devletler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu yazımızda Kıbrıs adasının tarihini tarih öncesi çağlardan başlayarak, Osmanlı Devletinin adayı fethine kadar olan periyodu  inceleyeceğiz. İyi okumalar. Doğu Akdeniz Haritası (İsrail-Filistin Çatışmaları Sebebiyle Sınırlar Değişebileceğinden İsrail ve Filistin Devletlerinin Sınırları Belirtilmemiştir)   Kıbrıs'taki İlk İnsanlar Kıbrıs’a ilk insan yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarında başladığı tahmin edilmektedir. Bu insanların Anadolu’dan göç ettikleri düşünülmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında adada bakır madeni çıkarılmaya başlanmıştır. O dönemde bakır madenin önemi sebebiyle adada ticaret başlamıştır. Adada büyük ticaret şehirleri k...