Ana içeriğe atla

Türkiye Cumhuriyeti Demokrasi Tarihi Bölüm: 1

 

Türklerde demokrasi Orta Asya’ya kadar uzanır. Fakat bildiğimiz anlamıyla modern demokrasi Türklerde Cumhuriyetle birlikte başlamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında gerici gruplar tarafından gelişmesi engellenen çok partili hayat ve demokrasi ilerleyen yıllarda da darbelerle engellenmeye çalışılmıştır. Şimdi gelin Cumhuriyet demokrasi tarihini mercek altına alalım.


 

Cumhuriyetin İlanı ve Sonrasında Çok Partili Geçiş Denemeleri

 

1923 yılında cumhuriyet ilan edildikten sonra 9 Eylül 1923 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkası resmi olarak kurulmuştur. 1919 yılında Sivas Kongresinde kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin (ARMHC) adı cumhuriyet ilan edildikten sonra Cumhuriyet Halk Fırkasına dönüştürülmüştür. Sonrasında 1924 yılına kadar tek parti ile yönetilen Türkiye Cumhuriyetinde çeşitli yönlerden bir devrim süreci başlatılmıştır. Mustafa Kemal’in aklında ise çok partili ve daha özgür bir Türkiye Cumhuriyeti vardı. Hayalindeki Türkiye Cumhuriyetini gerçeğe dönüştürmek için 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Fakat 1925 yılında çıkan Şeyh Sait isyanından sorumlu tutulan parti aynı yıl kapatıldı. 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası cumhuriyet tarihinin ikinci çok partili hayata geçiş denemesi olmuştur. Fakat parti ülke içindeki gerici gruplar yüzünden aynı yıl kendini feshetmek zorunda kaldı.

 


İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası

 

İkinci Dünya Savaşı sırasında denge politikası yürüten Türkiye’de muhalif taraf muhalifliği bırakmış ve hükümetin yanında yer almıştır. Bu sebepten dolayı muhalefet parti kurma fikrinden vazgeçerek savaş sürecinin bitmesini beklemiştir. Savaşın sonuna doğru kazanan tarafta yer almak isteyen Türkiye Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmiş ama doğrudan sıcak bir çatışmaya girmemiştir.

 


Savaşın sonuna doğru yeni dünya düzenini belirleyecek olan devletler 1.Dünya Savaşından sonra barışı korumak üzere kurulan Milletler Cemiyetinin devamı olarak Birleşmiş Milletleri kurdular. Birleşmiş Milletlerde yer elde etmek isteyen Türkiye Cemiyete katılmak için başvuruda bulundu. Savaş sonunda yıkılan demokratik olmayan yönetimlerin yerine demokratik ve çok partili sistemler kurmak isteyen Birleşik Devletler Türkiye’nin başvurusunu ülkede ikinci bir parti kurulması halinde kabul edeceğini belirtti. Türkiye’de de İsmet İnönü’nün talimatıyla Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisini kurdu ve sonrasında kurulan diğer partilerle birlikte Türkiye’de çok partili hayata geçildi.

 


1946 yılından 1950 yılına kadar muhalefette kalan Demokrat Parti 1950 yılında yapılan seçimlerde İktidara geldi ve 10 yıllık Demokrat Parti dönemi başladı. Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu ve Adnan Menderes Başbakanlık koltuğuna oturdu. CHP artık muhalefet koltuğuna oturmuştu. DP parti başa geçince 2.Dünya Savaşından çıkan Türkiye’nin yaralarını sarmaya odaklandı. Uzun süren savaş nedeniyle özellikle ekonomi iflas etmenin eşiğine gelmişti. Yeni hükümet özelikle ekonomiyi düzeltmeye odaklandı.

 
Demokrasiye Vurulan İlk Darbe

 27 Mayıs 1960 yılında 37 düşük rütbeli subay ve Cemal Madanoğlu komutanlığında gerçekleşen askeri darbe Celal Bayar hükümetini devirmiş ve anayasayı ve meclisi feshetmiştir. Darbe gerçekleştikten sonra hükümet yetkilileri tutuklanmış, üniversiteler kapatılmış, profesörler tutuklanmıştır. Ekonomiyi düzeltmek ve Türk halkını tekrardan refaha kavuşturma amacıyla gerçekleştirildiği iddia edilen darbe hükümeti devirmeyi başarsa da iddia ettikleri gibi Türkiye’yi refaha kavuşturamamışlardır.



Gelişmeler için takipte kalın: Facebook-Mercek Tarih


Kaynakça

    Tarihi Bilgi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya’nın İşgali

  İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru gittikçe güç kaybetmeye başlayan Mussolinin İtalya’sı Müttefikler tarafından Fransa’yı özgürleştirmek için ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak belirlenmişti. Fakat İtalya’yı ele geçirmek hiç de Churchill’in düşündüğü kadar kolay olmamıştı. Neden İtalya? İtalya İkinci Dünya Savaşının başlarında Kuzey Afrika’daki topraklarını genişletmek için yeni bir cephe açtı.   İlk başta ciddi bir direniş ile karşılaşmayan İtalyan askerleri ilerleme kat ettiler. Fakat İngilizler karşı saldırıda bulunarak İtalyanları geri püskürtmeyi başardı. Bunun üzerine Alman General Erwin Rommel Afrika’daki birliklerin başına atandı. Rommel ’in birlikleri ciddi bir ilerleme kat etseler de bazı stratejik noktaları İngilizlerden alamazlar. Sonradan tekrardan atağa geçen İngilizler Rommel ve birliklerini Tunus’a kadar püskürttüler.   Kuzey Afrika harekâtının başarısız olmasından sonra hem İtalya hem de Mussolinin güç kaybetmeye başladı. Müttefikl...

Küba Devrimi

  II. Dünya Savaşının sonuçlanmasından sonra yapılan anlaşmalar kâğıt üstünde barışı sağlamıştı. Savaşta yüzyıllarca dünyanın süper gücü olan İngiltere eski gücünü yitirmiş onun yerine dünyada iki büyük güç olmuştur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu iki devletin arasında yaşanan büyük problemler sıcak bir atışmaya dönüşmemiş olsa da dünya iki farklı bloğa ayrılmıştır. Bu iki blok arasında İkinci Dünya Savaşının sonundan Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar olan dönemde yaşanan sıkıntılara Soğuk Savaş adı verilir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan en önemli olaylardan biri de şüphesiz Küba Devrimidir. Fidel Castro, Che Guavara, Raul Castro’nun başı çektiği devrimciler tarafından gerçekleştirilen devrim Küba’da baskıcı ve otoriter Fulgencio Batista yönetimini devirerek başa geçmesiyle son bulur. Gelin Soğuk Savaş döneminin en önemli konularından olan Küba Devrimi’ni mercek altına alalım.   1956 Yılı Öncesi 1956 yılının öncesinde Küba’nın dur...

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethi

Kıbrıs Adası Akdeniz'in doğusunda bulunan Akdeniz'in en büyük 3. adasıdır. Adanın özel konumu ve  önemli bir liman olması Doğu Akdeniz ticaretinde söz sahibi olmak isteyen devletler arasında sürekli savaşlar çıkmasına sebebiyet vermiştir. Kıbrıs adasının önemi günümüzde bile büyük devletler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu yazımızda Kıbrıs adasının tarihini tarih öncesi çağlardan başlayarak, Osmanlı Devletinin adayı fethine kadar olan periyodu  inceleyeceğiz. İyi okumalar. Doğu Akdeniz Haritası (İsrail-Filistin Çatışmaları Sebebiyle Sınırlar Değişebileceğinden İsrail ve Filistin Devletlerinin Sınırları Belirtilmemiştir)   Kıbrıs'taki İlk İnsanlar Kıbrıs’a ilk insan yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarında başladığı tahmin edilmektedir. Bu insanların Anadolu’dan göç ettikleri düşünülmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında adada bakır madeni çıkarılmaya başlanmıştır. O dönemde bakır madenin önemi sebebiyle adada ticaret başlamıştır. Adada büyük ticaret şehirleri k...