Avrupa’nın
merkezinde bulunan bir tarafında Fransa diğer tarafında Rusya bulunan tarihinin
başlangıcından beri savaşlarla yıkımlarla geçen ve sürekli tekrardan ayağa
kalkan Alman Devleti tarihi boyunca 3 temel devlete ayrılır. Prusya, Nazi
Almanya’sı, Modern Almanya. Ama gelin bu yazımızda en kanlı Alman Devleti olan
Nazi Almanya’sını mercek altına alalım.
1.Dünya Savaşı ve Sonrası
1.Dünya
Savaşının sonunda İttifak Devletleri artık yolun sonuna geldiklerinin
farkındalardı. Bulgaristan imzaladığı Selanik Antlaşmasıyla savaştan çekilen
ilk İttifak Devleti oldu. Sonrasında Almanya İtilaf Devletlerine Amerika Devlet
Başkanı Wilson’ın açıkladığı Wilson İlkelerine bağlı kalarak barış anlaşması
için masaya oturabileceğini kabul etti. Sonrasında Osmanlı ve
Avusturya-Macaristan savaştan çekildi.
İtilaf
Devletleri savaş bittikten sonra Paris ‘te bir barış konferansı topladılar 32
devlet konferansa çağrıldı. Ama konferansta İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya
ve Amerika asıl gücü ellerinde topladılar. Paris Barış Konferansında İttifak
Devletleriyle yapılacak barış antlaşmalarının temelleri oluşturuldu.
Almanya
ile Versailles Barış Anlaşması imzalandı. Almanya ekonomik siyasi askeri açıdan
çok büyük bir yük altına sokuldu. Almanların 1. Dünya Savaşı öncesi
Fransızlardan aldıkları zengin kömür yatakları olan Alsas-Loren bölgesini geri
aldı. Barış Anlaşmasındaki bazı maddelerle ise Almanya’nın topraklarının
gelecekte daha da daraltılmasının hukuken önü açıldı.
Almanya
askeri açıdan da çok büyük bir yük altına sokuldu. Alman ordusunun asker
sayısına sınırlama getirildi. Silahlarına el konuldu yenilerinin üretilmesi
yasaklandı. Ağır silahlar ordunun elinden tamamen alındı. Polis gücü azaltıldı.
Hava kuvvetleri tamamen yok edildi. Donanması ise sadece kıyı güvenliğini
sağlayabilecek kadar sınırlandırıldı. Almanya savaş tazminatı almak Wilson
İlkeleriyle yasaklandığı için diğer İttifak Devletleri gibi bakım-onarım
masrafı adı altında 20 milyar altınlık çok büyük bir yük altında bırakıldı. Ek
olarak Alman ekonomisini kontrol edecek bir kurum oluşturuldu. Siyası açıdan
Alman İmparatorluğunu yerine Weimar Cumhuriyeti kuruldu.
Versailles
Anlaşması aslında Birinci Dünya Savaşının hiçbir sebebini bitirmemiş sadece
derin yaranın üzerine küçük bir yara bandı yapıştırılmıştı. Almanya’da art arda
devrimler yaşandı. Ortaya gururu zedelenmiş ve intikam isteyen bir Alman halkı
ve harap edilmiş bir devlet kaldı. Devrimler ülkede aşırı milliyetçi yani
“Faşist” gurupların oluşmasına neden oldu. Bu da Hitler ve destekçilerinin
devletin başına geçmesine sebebiyet verdi.
Weimar Cumhuriyeti
9
Kasım1918 tarihinde kurulup Adolf Hitlerin 30 Ocak 1933 yılında şansölye
olmasına kadar var olan yeni kukla devletimiz komünistler ve milliyetçiler
arasındaki çatışmalara sahne oluyordu. Rus komünistler Almanya’daki
komünistleri destekliyor onlara silah ve para desteği yapıyordu. Sonuç olarak
çok büyük bir iç savaş ortamı oluştu. Nisan ayının başında Münih Sovyet
Cumhuriyeti adında yeni bir rejim bile ilan edilmişti. Bunun dışında devlet çok
büyük sorunların içerisindeydi halk açlıktan ve fakirlikten adeta yok olmuştu.
İtilaf Devletleri Almanya’ya hiç acımamışlardı. Ülkedeki iç karışıklara polisin
en ufak bir gücü olmadığı için iç isyanlar gitgide büyüdü. Ülke içten içe daha
da eriyordu. Ülke içinde hükümet değişiklikleri çok sık yaşanmaktaydı. Büyük
Alman İmparatorluğunun küllerinden ortaya çıkan Weimar Cumhuriyeti çok uzun
ömürlü bir devlet olamamasının iç savaş dışında da nedenleri bulunmaktaydı.
Bunların başında İtilaf Devletlerinin ve Sovyet Rusya’nın ülkeyi kendi
ellerinde tutmak için devletin başını ele geçirmek amacıyla yaptıkları
savaşlar. Ekonomik bunalımlar halkın sefilliği ve savaştan sonra kendilerine
kesilen ağır fatura da bu devletin ömrünü iyice kısaltmıştır. Devletin içinde
bulunduğu durumda ise Milliyetçiler Komünistleri iç savaşta yenmiş ve
milliyetçiler devletin ana kadrolarına iyice işlemeye başlamışlardı. Bu durum
ise dünya tarihini değiştirecek yeni bir diktatörü doğuruyordu: Adolf Hitler.
Hitler Dönemi
30 Ocak
1933 tarihinde başbakan olan Hitler kendisini çılgınca alkışlayan kalabalığın
arasından geçerken aklında büyük bir hayal vardı. Bağımsız güçlü özgür ve büyük
bir Almanya yaratmak. Bunun için hemen kolları sıvadı. Harap olmuş halkına güç
ve büyüklük hayalleri sundu. Meydanlara hararetli ve milliyetçi konuşmalar
yaptı. Bu da kendisine olumlu yansıdı ve başbakan oldu. Başa geçer geçmez Alman
Devletini ekonomik sosyal ve askeri anlamda boyunduruğundan kurtarmak için
gerekli çalışmaları yaptı. Diğer Marksist ve Komünist siyasi partiler ve sivil
toplum kuruluşları kapatıldı yerlerine milliyetçi kuruluşlar kuruldu. 30 Ocak
1934 tarihinde bütün hak ve yasalar halktan yeni kurulan devlete geçti.
Ekonomik ilerleme göze çarpıyordu 1933 yılında işsizlik 6 milyon iken 1936
yılının ortasında 1,1 milyona düştü. Ek olarak Yahudiler Hitlerin günah keçisi
olarak belirlendi. Yahudiler devlet dairelerinden ve ekonomiden birer birer
uzaklaştırılmaya başlandı. Memurlara saf Alman olma zorunluluğu getirildi.
Hitler tabi ki yeni neslin yetişmesiyle de ilgilenecekti. Eğitim programında
değişikliğe gidildi. Eğitim programı ve ders kitapları aşırı Alman Milliyetçiliğini
destekleyecek şekilde değiştirildi. Ders kitaplarında Alman milletinin diğer
milletlerden daha üst seviye bir millet olduğunu ve saflaştırılması gerektiği
belirtiliyordu. Nasyonal Sosyalizme ait simgeler devletin simgesi olarak tüm
kamu dairelerinde kullanılmaya başlandı. 1934 yılında yapılan referandumda ise
Alman halkı %89 bir oy oranıyla Hitler’i devletin başına tek adam olarak
geçirdi. Hitler Versay Anlaşmasını geçersiz sayarak Saarland eyaletini geri
aldı. Askerlik Versay Anlaşmasıyla zorunlu olmaktan çıkarılmıştı Hitler bunu
önemsemedi ve askerliği tekrardan zorunlu hale getirdi. Alman ordusunu
tekrardan eski gücüne kavuşturmak için Versay Anlaşmasının askerlik ile ilgili
maddelerini reddetti asker sayısını hızlı bir şekilde arttırdı. Ordusunu silah
bakımından güçlendirdi. Donanmasını ve hava kuvvetlerini yeniden kurdu.
1938
yılında Alman ordusu dostluk içinde Avusturya’ya girdi böylece iki ülke
birleşmiş oldu. Diğer devletler bu birleşmeyi sadece diplomatik olarak karşı
çıktılar. 9 Kasım gecesi Kristal Gece olayı yaşandı. Yahudilere ait dükkânlar
evler iş yerleri ve Sinagoglar ateşe verildi ve yıkıldı. Devlet olayı örtbas
etmeye çalışsa da ilerleyen yıllarda olayın Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi
tarafından düzenlendiği ortaya çıktı. Alınan kararlarla birlikte Almanya’nın
Sovyet Rusya’ya saldırmama kararı yürürlükten kaldırıldı.
Sonrasında
Hitler ordularıyla birlikte Çekoslovakya’nın önemli bir kısmını işgal etti
çünkü olası bir savaşta Çekoslovakya Batılı devletlerin tarafını tutacağı
belliydi. Hitler Çekoslovakya’dan sonra yüzünü sıradaki hedefine çevirdi ama bu
Hitlerin en büyük hatası olacaktı. Sıradaki devlet: Polonya’ydı.
İkinci Dünya Savaşının Başlangıcı
1 Eylül
1939 günü Alman askerleri Polonya sınırına doğru hızlı bir harekâta giriştiler.
Hitler 1939 yılının Ocak ayında Polonyalı üst düzey yöneticilerle bir toplantı
yaptı ve onlara isteklerini sıraladı. Polonya’nın topraklarından ve
ekonomisinde pay limanlarında ayrıcalık istedi ne de olsa şu ana kadar Fransa,
İngiltere ve diğer Batılı devletlere istediklerini yaptırtmışlardı. Ama
Polonyalılar isteklerin hepsinin reddettiler. Hitler Blitzkrieg* taktiğini
uygulayarak Polonya’ya karşı hızlı bir başarı elde etti. Sonrasında Fransa ve
İngiltere kendilerine savaş ilan edince Fransa’yı ele geçirmek için
birliklerini hızlı bir şekilde Batı sınırına kaydırdı. Fransızlar geçmişte
Almanlara önlem olarak Fransa’nın doğu sınırına uzun ve dayanıklı bir askeri
savunma hattı inşa etmişlerdi. Almanlar kurnaz olduklarından dolayı Belçika ve
Hollanda’yı işgal sınırlarına kattılar. Fransa sınırını yukarıdan dolaştılar.
Bir sıkıntı vardı Fransa’nın o kısmı büyük ormanlık alanlarla kaplıydı. O
yüzden Franzılar hala kendilerine güveniyorlardı. Ama beklenen olmadı.
Hitler İmparatorluğunun Yükselişi
Hitler
Polonya’dan sonra Belçika ve Hollanda’yı da aldıktan sora Fransa’ya yürümeye
başladı Fransa’nın en derin ormanlarını aştı ve Fransız ordusunu hiç
beklemediği bir yerden vurdu. Yenilmez denilen Fransız ordusu 20-22 gün içinde
düştü. Almanlar hızlı bir şekilde Fransız şehirlerini alıyorlar ve Fransız ordusunu
adeta süpürüyorlardı. Fransızların geri çekilişi Paris civarında durdu şehrin
her yerine siperler kazıldı askeri tahkimatlar kuruldu ama hükümet Paris’in
tarihi dokusunun bozulmasını istemediği için savaşmayı reddetti ve Paris
Almanlar tarafından ele geçirildi.
Ama
Almanlar durma niyetinde değildiler ordularını tekrardan Fransa’dan Sovyetler
Birliği sınırına kaydırdılar. Sonrasında Sovyetlerle olan saldırmazlık paktını yıkarak
Sovyetler Birliğine doğru hızlı bir saldırıya geçtiler. Kızıl ordu neye
uğradığını anlayamadı çünkü daha ordular savaşa hazır değildi. Ama Almanlarda
bir o kadar planlı ve başarılı bir şekilde ilerliyorlardı. Sovyetler Birliğinin
sınır şehirleri hızlı bir şekilde ele geçirildi kuzey kısmında Almanlar Moskova
güney sınırında ise Stalingrad sınırına geldiler. Ama buradan sonra
ilerlemeleri yavaşladı çünkü Kızıl Ordunun en büyük dostu yetişmişti: Kış
Almanya
Batı Cephesinde İngiltere’yi de rahat bırakmıyordu. İngilizlerin büyük uğraşlar
sonucu kurduğu hava savunma hattı uzun bir süre Alman uçaklarını durdurdu ama
Almanlar işin sırrını çözünce bu hattı aşmayı başardılar. İngiltere artık her
gün bombalanıyordu. İngiliz halkı için Alman uçaklarını havada görmek artık bir
alışkanlık olmuştu. İngiltere’nin çoğu bölgesinde büyük yangınlar çıkıyor ve
günlerce söndürülemiyordu. Ama Sovyetler Almanlara diz çöktürünce İngilizler
’de kötü talihlerinden kurtulacaklardı.
*Blitzkrieg ya da yıldırım harbi, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların temel savaş doktrinidir. Doktrinin amacı hızlı ve ani
saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip sonra da hızlı
bir şekilde yok etmektir. I. Dünya Savaşı'nda uygulanan siper savaşı yöntemine karşı
geliştirilmiştir. Tankların, uçakların ve zehirli gazların gelişmesiyle siper
savaşları terk edilmeye başlanmış, daha çok hareketli savunmaya geçilmiştir.
Almanların bütün savaş araçları bu doktrin üzerine üretilmiştir.
Hitler İmparatorluğunun Yıkılışı
Almanların
ilerleyişi kış ayı yaklaşırken yavaşlamaya başladı. Kızıl Ordu ise eski
boşluğunu kapatmış Rus halkının da yardımıyla toparlanmaya başlamıştı. Almanlar
ordusu ise kış koşullarına hiç hazırlıklı değildi. Almanların planı kış
gelmeden Moskova ve ilerisini işgal ederek Sovyetleri çekilmeye zorlamaktı. Plan
çok riskliydi ama Hitler bu riskleri göz ardı ederek büyük bir kumar oynadı ve
sonucunda kaybetti. Hitler Moskova’ya 60 kilometre kala durduruldu top sesleri
Moskova’dan duyuluyordu. Güney Kanadında ise Almalar Stalingrad’ı kuşatmış ama
alamıyorlardı. Takvimler ocak ayını göstermeye başladığında Almanlar neredeyse
hiç ilerleyemiyorlardı. Kızıl Ordu tamamen toparlanınca ilerleyişe geçtiler
Almanların işgal ettiği toprakları inanılmaz bir hızla geri alıyorlardı. Hitler
ordularına geri çekilmeme emri verdiğinden bazı birlikler geri çekilmiyorlardı.
Bu birliklerin etrafı Kızıl Ordu tarafından kuşatılıyordu. Bu birlikler Alman
Hava Kuvvetleri tarafından hava indirmeleriyle destekleniyordu. Ama atılan
erzak malzemelerinin çoğu Rusların tarafına düşüyor geri kalanlar ise havada
imha ediliyordu. Böylelikle çoğu Alman birliği teslim oldu. Geri kalanlar ise
Berlin’e doğru hızlı bir şekilde geri çekiliyordu. Almanlar son mevzilerini
Berlin civarında aldı. Ama Kızıl Ordunun içinde bulunduğu güven ve yüksek moral
seviyeleri Alman ordularını inanılmaz bir şekilde yenmelerine sebebiyet verdi.
Kızıl Ordu son taarruzu için hazırlıklarını tamamladıktan sonra atağa geçti.
Hitler olacaklardan korktuğu için sığınağına çekildi. Sovyetler savaşı kazandı
ve Berlin’i işgal etti.
2. Dünya Savaşı ve Sonrası
Almanya’dan
sonra Japonya’da iki atom bombasından sonra teslim oldu. Atom bombalarının ne
kadar büyük bir tehdit olduğu o zaman görülmüş olsa da savaştan sonra gelen
Soğuk Savaş ve tekrardan silahlanma yarışı atom bombası karşıtı anlaşmalara rağmen nükleer silahlanmayı arttırmıştır. Kazanan taraf Müttefik Devletler, yenilen Mihver tarafını eskisi gibi
sömürgeleştirmedi. l. Dünya Savaşından sonra olduğu gibi anlaşma metnine üst
düzey sertlikte kurallar koyulmadı. Çünkü savaştan sonra baskıcı hareket edince
Hitler gibi diktatörler ortaya çıkardılar. Bu gibi olayların tekrardan
yaşanmaması için daha yumuşak kuralar koydular ve o ülkelere kendi başına
yönetebilme hakkı verdiler. Bu ülkelere bir fatura kesilmeliydi.
Yine de yeni kurulana Dünya düzeninde o ülkeler Müttefikler kadar yer alamadı.
Barışa dayalı bir dünya düzeni kuruldu ve sonrasında Dünyamız tekrar bir bu büyüklükte bir savaşı görmedi. Ama unutmamalıyız ki her an artmakta olan bir tehlike
bulunmakta özellikle de dünya barışını sağlamak için diplomasinin yetmediği şu
dönemde.
Baki Efe Duman
Kaynakça
·
İlkin
Başar Özal- Kısa 1.Dünya Savaşı Tarihi
·
İlkin
Başar Özal- Kısa 2.Dünya Savaşı Tarihi
·
Ali
Çimen- Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi
·
Adolf
Hitler- Kavgam
Harika👏👏👏
YanıtlaSilTeşekkürler
SilÇOK GÜZEL OLMUŞ 💯
YanıtlaSilÇok teşekkürler
SilHarika olmuş Efe’nin.Emeğine sağlık.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkürler
Sil👏👏
YanıtlaSilTeşekkürler
Sil