Ana içeriğe atla

Çanakkale Savaşı Bölüm 1: Deniz Muharebeleri

 


Dünyanın o ana kadar gördüğü en büyük savaş olan Dünya Savaşı'nda tüm olanaklara sahip olan büyük devletlerin küçümsediği Türk Mehmetçiğine karşı unutulmaz bir yenilgi aldığı bu büyük savaşın Deniz Muharebesi kısmını gelin mercek altına alalım.

 

 

 

Osmanlı Devletinin Savaşa Girişi

 

Savaş 1914 Temmuz ayında resmen başlamıştı. Almanlar ve Avusturya-Macaristan; İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı mücadele ediyordu. Ekim ayında Akdeniz’de bulunan Alman Geben ve Breslau gemileri ise tarihi değiştirecekti. Bu iki Alman gemisi Akdeniz’de İngiliz gemileri tarafından kovalanırken Çanakkale Boğazına sığındılar. O dönemde Osmanlı Devleti savaşta tarafsızlığını koruyordu. Tarafsızlığının gerekliliği olarak bu iki gemiyi 24 saat içinde silahsızlandırarak mürettebatıyla birlikte İngilizlere teslim etmesi gerekmekteydi. Osmanlı Sadrazamı Enver Paşa padişahın haberi olmadan Alman Büyükelçisiyle sözde bir satın alma anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayı Dünyaya duyurarak gemilerin Osmanlı Devletine ait olduğunu ve teslim edilmeyeceğini açıkladı. Geben ve Breslau gemilerinin de adı Yavuz ve Midilli olarak değiştirildi. Sancağına Osmanlı bayrağı çekilen gemi mürettebatı değiştirilmeden Karadeniz’e açıldı. Sonrasında da Rusya’ya ait olan Sivastopol ve Yalta limanlarını bombaladı.  Sonuç olarak Rusya 2 Kasım günü Osmanlı Devletine savaş ilan etti ve Osmanlı resmen savaşa girmiş oldu.




 


Harekât Kararının Alınması
 

Çanakkale Savaşının en büyük sebeplerinden biri Çarlık Rusya Çarı 2.Nikola'nın İngilizlerden istekleriydi. Rusya’da durumlar pek iyiye gitmiyordu halk uzun süren savaştan bıkmıştı hükümetin gittikçe arttırdığı vergilerin altında halk ezilirken kral ve soylular hala rahat yaşıyorlardı. Halk bu sıkıntılı durumdan kurtulmanın yolunu Bolşeviklerin etrafında toplanmada buldu. Rusya içerisinde gittikçe güçlenen Bolşevikler bir devrim hazırlığına girişmeye başladılar. Bunun farkında olan 2.Nikola İngilizlerden yardım talep etti İngilizler ise askeri alanda yardım yapmayı kabul ettiler fakat bir sıkıntı bulunmaktaydı Rusya’ya yardım edebilmeler, için Çanakkale ardından da İstanbul Boğazlarından geçmeleri gerekmekteydi. Boğazlar ise Osmanlı Devletinin elinde bulunmaktaydı. İngilizler bir müddet 2.Nikolayı geçiştirdiler ama Nikola baskıların arttırınca İngilizler Boğazlara saldırmak konusunda hem fikir oldular fakat yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı: saldırının nasıl yapılacağı.




İngiltere’de bazı çevreler saldırının Amfibi bir harekât ile yapılması gerektiğini savunurken Winston Churchill inde başını çektiği diğer bir kısım ise saldırının sadece donanma ile yapılması gerektiğini savunmaktaydı. İngiltere yapılan uzun tartışmaların sonucunda 28 Ocak 1915 tarihinde Churchill’in planı kabul edildi harekât sadece donanma ile yapılacaktı.

 

 

 

Hazırlıklar

 

Türk tarafının hazırlıklarını daha çok mayınlama ve tabyalar üzerinde yoğunlaştırdı. Mayınlama işlemi daha çok boğazın dar olan kısımlarında yoğunlaştı. Çanakkale Boğazının girişinden boğazın gerisine kadar mayınlama işlemleri yapıldı. Osmanlı Devletinde mayın üretimi olmadığı için İstanbul Boğazı ve Trabzon civarındaki mayınlar toplandı. Sonrasında bu mayınlar Boğaza döküldü ama bu mayınlar akıntının etkisiyle kopuyordu. Mayınlar çok değerli olduğu için özel olarak mayınlar toplanmaya çalışıldı. Diğer bir savunma hazırlığı ise Tabyalar için yapıldı eski tabyalar onarıldı ve eksiklikleri giderildi. Bazı bölgelere yeni tabyalar yapıldı ve toplam küçüklü büyüklü 137 adet top Çanakkale Boğazını korumaktaydı. Ek olarak bazı hareketli tabyalar ve denizaltı önlemi alındı.




 

İtilaf Devletleri ise Akdeniz’deki İtilaf Devletlerinin gemilerini birleştirerek birleşik bir filo oluşturuldu filonun eksiklikleri giderildi ve denizaltılar filoya eklendi ve filo Çanakkale’ye doğru yola çıktı.




 

Taarruz

 

İlk saldırılar 19 Şubat günü başladı Boğazın girişindeki tabyalar Birleşik Filo tarafından saldırıya uğradı. Osmanlı topçuları menzilleri kısa olduğu için bu saldırıya karşılık veremediler. İlk saldırıda toplarda hasar oluşmadı 4 şehit 11 yaralı verdik. Sonraki birkaç gün Birleşik Filonun top atışları uzaktan devam etti. Tabyalar uzaktan vurulduğu için çok hasar almadılar.

 

26 Şubat günü dış tabyalar tamamen yok edilmişti. Sonrasında 2. Aşama başladı gemiler boğazdan içeriye girmeye başladılar. Plana göre gemiler içeriye girdikten sonra mayınlar temizlenecek ve gemiler tabyaları yok edecekti. İlk olarak mayın tarama gemileri içeri girdi ama ağır hasar alınca çekilmek zorunda kaldılar ama mayınların bir şekilde temizlenmesi gerekmektedir bunun için 7 mayın teknesi içeri girdi bunlarında 4 batırıldı diğerleri ağır hasar aldı. Sonrasında Queen Elizabeth gemisinin de içinde bulunduğu zırhlı gemiler içeri girdi ama hasar alınca geri çekildiler. Aa




 

2 Mart günü saldırılar yeniden başladı Birleşik Filo açık ara olmasa da bir zafer elde etti ve İngiltere’ye 14 güne İstanbul’da olacaklarını bildiren bir telgraf çektiler.

 

4 Mart günü tekrardan bir saldırı yapıldı ama bu seferde geri çekilmek zorunda kalan Birleşik Filo’da Boğazın sadece donanmayla aşılamayacağı fikri yerleşmeye başlamıştı. 

 

6 Mart günü Boğazın sadece donanma ile geçilemeyeceği İngiltere’ye bildirildi.

 

Taarruzlar 18 Mart gününe kadar devam etti ama Boğaz aşılamayınca Birleşik Donanma geri çekildi.


Birleşik filo yaklaşık olarak 5 gemisini kaybetti. Diğer gemilerinde ağır hasar aldı. Batan gemilerden Ocean Zırhlısını batıran Seyit Ali Çubuk bilinen adıyla Seyit Onbaşı büyük bir cesaret göstererek vatanını savundu. Tabi Seyit Onbaşı gibi daha birçok Mehmetçik . 

 

 

Savaşın Sonuçları

 

18 Mart günü Birleşik Donanma geri çekilince Türk tarafı resmen zaferini ilan etmiş oldu. İtilaf Devletlerinin en üst düzey gemileriyle oluşturduğu son teknoloji filoları küçümsedikleri Türk ordusunun çeşitli yerlerden topladıkları mayınları ve tabyaları tarafından geri püskürtüldü. İtilaf Tarafının Rusya’ya yardım götürme ve İstanbul’u işgal ederek Osmanlı Devletini savaş dışı bırakma planları hayal kırıklığına uğradı. Öte yandan Müttefik Devletler için bu zafer savaşı kazanabileceklerine olan inançlarını tazelemiştir. Osmanlı Devletinin ise küçümsenmeyecek bir gücünün olduğunu Dünyaya göstermiştir. Dünya Savaşı en kötü tahminle 2 yıl daha uzadı ama İtilaf Devletleri kararlılardı. Mısır ve Malta civarından İngiliz askerleri topladılar ve tekrardan taarruza geçtiler.




Kaynakça


Tarihi Bilgi




 Çanakkale Savaşı Kara Savaşları bir sonraki yazımızda.

 

  

Baki Efe Duman

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya’nın İşgali

  İkinci Dünya Savaşının sonlarına doğru gittikçe güç kaybetmeye başlayan Mussolinin İtalya’sı Müttefikler tarafından Fransa’yı özgürleştirmek için ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak belirlenmişti. Fakat İtalya’yı ele geçirmek hiç de Churchill’in düşündüğü kadar kolay olmamıştı. Neden İtalya? İtalya İkinci Dünya Savaşının başlarında Kuzey Afrika’daki topraklarını genişletmek için yeni bir cephe açtı.   İlk başta ciddi bir direniş ile karşılaşmayan İtalyan askerleri ilerleme kat ettiler. Fakat İngilizler karşı saldırıda bulunarak İtalyanları geri püskürtmeyi başardı. Bunun üzerine Alman General Erwin Rommel Afrika’daki birliklerin başına atandı. Rommel ’in birlikleri ciddi bir ilerleme kat etseler de bazı stratejik noktaları İngilizlerden alamazlar. Sonradan tekrardan atağa geçen İngilizler Rommel ve birliklerini Tunus’a kadar püskürttüler.   Kuzey Afrika harekâtının başarısız olmasından sonra hem İtalya hem de Mussolinin güç kaybetmeye başladı. Müttefikl...

Küba Devrimi

  II. Dünya Savaşının sonuçlanmasından sonra yapılan anlaşmalar kâğıt üstünde barışı sağlamıştı. Savaşta yüzyıllarca dünyanın süper gücü olan İngiltere eski gücünü yitirmiş onun yerine dünyada iki büyük güç olmuştur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu iki devletin arasında yaşanan büyük problemler sıcak bir atışmaya dönüşmemiş olsa da dünya iki farklı bloğa ayrılmıştır. Bu iki blok arasında İkinci Dünya Savaşının sonundan Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar olan dönemde yaşanan sıkıntılara Soğuk Savaş adı verilir. Soğuk Savaş döneminde yaşanan en önemli olaylardan biri de şüphesiz Küba Devrimidir. Fidel Castro, Che Guavara, Raul Castro’nun başı çektiği devrimciler tarafından gerçekleştirilen devrim Küba’da baskıcı ve otoriter Fulgencio Batista yönetimini devirerek başa geçmesiyle son bulur. Gelin Soğuk Savaş döneminin en önemli konularından olan Küba Devrimi’ni mercek altına alalım.   1956 Yılı Öncesi 1956 yılının öncesinde Küba’nın dur...

Osmanlı Devletinin Kıbrıs Adasını Fethi

Kıbrıs Adası Akdeniz'in doğusunda bulunan Akdeniz'in en büyük 3. adasıdır. Adanın özel konumu ve  önemli bir liman olması Doğu Akdeniz ticaretinde söz sahibi olmak isteyen devletler arasında sürekli savaşlar çıkmasına sebebiyet vermiştir. Kıbrıs adasının önemi günümüzde bile büyük devletler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu yazımızda Kıbrıs adasının tarihini tarih öncesi çağlardan başlayarak, Osmanlı Devletinin adayı fethine kadar olan periyodu  inceleyeceğiz. İyi okumalar. Doğu Akdeniz Haritası (İsrail-Filistin Çatışmaları Sebebiyle Sınırlar Değişebileceğinden İsrail ve Filistin Devletlerinin Sınırları Belirtilmemiştir)   Kıbrıs'taki İlk İnsanlar Kıbrıs’a ilk insan yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarında başladığı tahmin edilmektedir. Bu insanların Anadolu’dan göç ettikleri düşünülmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında adada bakır madeni çıkarılmaya başlanmıştır. O dönemde bakır madenin önemi sebebiyle adada ticaret başlamıştır. Adada büyük ticaret şehirleri k...